Tarihi Gaziantep Müzeleri.

tarihigaziantepmüzeleri

Gaziantep’te tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan,2011 seneninde ziyarete açılan Zeugma Mozaik Müzesi,hem yapı kompleksihem de içerisinde yer alan yapıtlarıyla dünyanın en ehemmiyetli müzeleri arasında bulunmaktadır. Müzede, Zeugma Antik Şehiri’nin eşsiz mozaikleri, o dönemde şehirde yaşamış olan insanların inançları, kültürü ve günlük yaşantısını geçirdiği ortam birebir mimarisine uygun olarak ziyaretçilere sunulmaya çalışılmıştır. Zeugma Antik şehrin akropolünde yer alan iki tapınaktan biri olan Athena tapınağının kült heykeli Athena’nın gövdesi müzenin bahçesinde sergilenmektedir. Müzedeki yapıtlar, Zeugma Antik Şehiri’ndeki konumlarına göre yerleştirilmiştir. Zeugma Mozaik Müzesi üç bölüm olarak tertip etmiştir. İlkbölümde Zeugma Antik Şehiri’nden çıkarılan mozaikler, İkinci bölümde Gaziantep etrafından bulunarak Gaziantep Müze Müdürlüğü’ne getirilmiş olan Doğu Roma (Bizans) dönemi kilise mozaikleri, 3.bölümde ise yönetimsel birimler ve konferans salonları bulunmaktadır. Zeugma Mozaik Müzesi’nde, Roma ve Geç Antik ehemmiyete ait 2748 m² mozaik, 140 m² duvar resmi, 4 Roma çeşmesi, 20 sütun, 4 kireç taşından yapılmış heykel, bronz Mars heykeli, kabir stelleri, lahitler ve mimari parçalar teşhir edilmektedir.

GAZİANTEP ARKEOLOJİ MÜZESİ 

Gaziantep Arkeoloji Müzesi, 1944 seneninde Cumhuriyet döneminin ilk arkeologlarından Sabahat Göğüş tarafından heyetmiştir. Başlangıçta Nuri Mehmet Paşa Cami’de hizmet veren müze, 1969 seneninde küçük bir şehir müzesi niteliğindeki binasına taşınmıştır. 
Gaziantep ve etrafı Hititlerden Hellenistik döneme, Romalılardan Osmanlı’ya kadar bir hayli muasırlığı barından zengin bir tarihe sahiptir. Müzede Gaziantep şehiri ve etrafına ait antik yerleşim alanlarından ele geçen buluntular sergilenmektedir. 2005 seneninden itibaren ek binada sergilenen mozaikler ise 2011 seneninde Zeugma Mozaik Müzesi’ne taşınmıştır. Teşhir ve tanzim çalışmalarından dolayı şu an ziyarete kapalıdır.

HASAN SÜZER ETNOGRAFYA MÜZESİ 

Gaziantep Bey Semti, Hanifoğlu Sokak üzerinde yer alan bina, 1985 seneninde viran bir durumda iken işadamı Sayın Hasan Süzer tarafından satın alınarakrestorasyonu bitirdikten sonra "Hasan Süzer Etnografya Müzesi" olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağışlanmıştır.Bina ana kaya içine reyilmiş mahzen üzerine üç kattan oluşmaktadır. Ön cephede yer alan işlemeli büyük kapıdan hayat isimi verilen orta bahçeye girilmektedir. Bina içinde yer alan bölümler günlük hayattaki işlevlerine göre yörenin eşyaları yerleştirilerek, mankenlerle görsel olarak gerçeğe uygun bir şekilde tertip etmiştir. Müze geçici bir müddet için ziyarete kapalıdır.

YESEMEK AÇIK HAVA MÜZESİ

İslahiye kazasına 23km. uzaklıktaki yamaç üzerinde bulunan Yesemek Açık Hava Müzesi,YesemekKöyü yakınında bir tepenin güneydoğusunda yer alan “Karatepe Sırtı” olarak adlandırılan geniş yamaçta, dolarit denilen gri ve mor tonlardaki bazalt kayalarla kaplıdır. 
Yesemek Açık Hava Müzesi/Heykel Atölyesi, antik yakındoğuda bilinen en büyük heykel atölyesi olarak bilinmektedir. Yesemek Heykel yapım Atölyesi ilk sefer Hitit döneminde I.Şuppilluma vaktinde (M.Ö. 1375-1335) işletmeye açılmış ve yöredeki yerli halk Huriler burada çalıştırılmıştır.Hititlerden sonraki dönemlere ait ele geçen heykellerde Asur ve Suriye tesirleri görülmektedir. Sonraki dönemlerde bölgeye gelen Aramiler, heykellerde kendi kültürlerini yansıtmışlardır. Bu yüzden de Yesemek Heykel Atölyesi değişik kültürlerini yansıtan ehemmiyetli bir merkezi olmuştur. Ancak buradaki Şam’al Krallığı M.Ö. 8.yy.’ın sonlarında Asurlular tarafından yıkıldıktan sonra heykel atölyesi ehemmiyetini kaybetmiş, burada çalışanlar Yesemek’i ayrılmışlardır.Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde bulunan açık hava müzesinin bulunduğu yerdeki Yesemek ilk kez 1890 seneninde Zincirli'de (Sam'al) kazı yapan FelixVonLusvhantarafından bulunmuştur. Yesemek kazı çalışmaları 1958-1961 seneleri arasında Prof. Dr. Bahadır Alkım başkanlığındaki bir ekip tarafından yürütülmüş ve 200'e yakın heykel ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra İlhan Temizsoy tarafından yapılan arkeolojik kazılarda 300’e yakın heykel ve heykel krokisi ortaya çıkarılmıştır. Bunun üzerine Gaziantep Müzesi Müdürlüğü etraf tertip etmesi yaparak burasını Açık Hava Müzesi haline getirmiştir.

GAZİANTEP ATATÜRK HATIRA MÜZESİ

26 Ocak 1933 tarihinde Gaziantep’i ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gaziantep’e gösterdiği alaka, övgü dolu sözleri ve desteğine karşı olarak dönemin Valisi Lütfi Bey ve Belediye Başkanı Hamdi Kutlar’ın kararı ile Atatürk’e fahri hemşehirlik beratı verilmiştir. Selanik doğumlu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak Gaziantep şehiri, Bey semti nüfusuna kaydedilmiştir. 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünhatıralarını yaşatmak üzere nüfusa kayıtlı olduğu Bey Semti’nde 2013 seneninde tarihi bir Antep evinde “Atatürk Hatıra Müzesi” hizmete açılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Gaziantep’i ziyareti esnasında kullandığı eşyalar ile dönemin Gaziantep’i, hem yapıtlarla hem de görsel sunumlarla teşhir edilmektedir. Bununla beraber geniş araştırma olanağı sunan zengin muhtevaya sahip Atatürk Araştırma Kitaplığı ve Atatürk temalı armağanlık eşya bölümü bulunmaktadır.

GAZİANTEP SAVAŞ MÜZESİ

Şehreküstü Şehitler Parkı'nın yanında, “Nakıpoğlu Hanesi” denilen 12 odalı tarihi bir binada hizmet verenmüze binası Aziz Şehitlerimizin ilk defnedildikleri yerde, Antep Harbi Şehitliğinin yanında bulunmaktadır. Yüzyılın en adaletsiz işgaline karşı, şehir halkının verdiği mücadeleyi, Antep Harbinin nasıl kazanıldığını sesli bir anlatım ve kronolojik panolar eşliğindeziyaretçilere sunmaktadır.
Tarihi müze binasında, Gaziantep Savunmasına konusunda belgeler kronolojik sırayla anlatılmakta; İngiliz ve Fransızlara ait silah parçaları, şehir halkının kullandığı silah, av tüfeği, kılıç, kama, et satırı, kazma, kürek ve nacaklarla şehitlere ait bir hayli eşya sergilenmektedir. Müzedeki panolar, bir tüfek için kızını evlatlık veren babanın, şehir aç kalınca can vermiş hayvan etini kapışan anaların, düşman tanklarına karşı: "Demirle adam kavga eder mü? Erkekseniz piyadenizi gönderin" diye haykıran yiğitleri anlatmaktadır. Müze duvarlarındaki panolarda kahramanlık olayları, işgalin tüm ayrıntıları, KaratarlaMitingi'ne dair belgeler sergilenmekte; yansıttığı gerçeklerle, yalnız başına kalan Antep'in, Fransız ve Ermeni alayına karşı koyuşunun sırrını izah etmektedir.Müze binasının altında bulunan ve buradan şehrin farklı istikametlerine açılan geçitlerin bulunduğu mağarasergi alanı olup; Antep savunması görsel bir şekilde anlatmakta, savaş günlerinin zor koşullarını sanki yine yaşatmaktadır.Müze’de Şehit ve Gazilerin; kazmayla, kürekle en ehemmiyetlisi de yürekleri ile yazdıkları destanı anlatmaktadır.Müzenin bulunduğu alan tamamiyle kamulaştırılarak bir alan haline getirilmiştir. Gaziantepliler ailelerinden kalan savaş anılarını müzede sergilenmek emeliyle bağışta bulunmuşlardır. Antep Savunmasının sembollerinden olan “Ramazan Topu” yeniden yapılmış ve müzenin avlusunda sergilenmektedir. Fransız askerlerini korkutmak emeliyle kullanılan makineli tüfek sesi çıkaran “Tak Takı” ile halkın bakır yemek kaplarıyla yaptığı ve Ermeni siperlerine atılan “Sahan bombası”, Savaş Müzesi’nde dikkat çeken yapıtlardır. Gaziantep Savaş Müzesi, vatan, namus denildiğinde nasıl mücadele edileceğini, nasıl can verileceğini dünyaya örnek bir şekilde göstermektedir. Müze binası onarım hasebiyle geçici olarak ziyarete kapalıdır.

BAYAZHAN ŞEHİR MÜZESİ

Bir tütün tüccarı olan Bayaz Ahmet Efendi tarafından 1909 seneninde yaptırılan Bayazhan; ilk yapıldığı senelerde tütün hanı olarak kullanılmış, I.Dünya Savaşı’ndan sonra Antep İngilizler tarafından işgal edilince karargah olarak kullanılmış, Antep Savunması esnasında ise, cezaevi görevi görmüştür. 2009 seneninde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından, Gaziantep şehir kültürü ve tarihinin tanıtılması emeliyle restorasyonu yapılarak müze haline getirilmiş ve hizmete açılmıştır. 
Bayazhan iki kattan oluşmaktadır. Hanın birinci katında mahalli el sanatlarının satıldığı armağanlık eşya odaları ve lokanta, kafe olarak kullanılan mekanlar bulunmaktadır. Hanın ikinci katının tamamı ise şehir müzesi olarak tertip etmiştir. Bayazhan Şehir Müzesi’nde geçmişten günümüze Gaziantep şehir kültürü, 23 ayrı odada sergilenmekte ve sesli kılavuz sistemiyle anlatılmaktadır. Gaziantep’in tarihi, turistik yerleri, tabii güzellikleri, ekonomisi, el sanatları ve mutfak kültürü ile ilgili ziyaretçilerin bilgi alarak şehri tanımaları sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra, Gaziantep’in yöresel el sanatlarından kutnu, sedef, bakır işlemeciliği gibi sanatlar tematik bölümlerde görsel olarak canlandırılmaktadır. Müzede ayrı olarak; kardeş şehirler salonu, sergi mekânları, kentin ehemmiyetli mimari yapılarının maketleri bulunmaktadır.

EMİNE GÖĞÜŞ MUTFAK MÜZESİ

Gaziantep Kalesi’nin güneyinde bulunan tarihi Göğüş Konağı, 1904 seneninde yapılmışolup, Türkiye’nin ilk Turizm ve Tanıtma Bakanlarından olan Ali İhsan Göğüş Bey’in doğduğu hane olarak bilinmektedir.  Konak, Ali İhsan Göğüş tarafından 2005 seneninde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmiş, 2007 yılındarestorasyonu yapılarak 2008 seneninde hizmete açılmıştır. 
Gaziantep mutfak kültürünü tanıtmayı amaçlayan,Gaziantep mutfağında kullanılan araç ve gereçlerin teşhir edildiği ve unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerin görsellerinin sergilendiği Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Türkiye’de heyetmiş ilk mutfak müzesi olma özelliğine sahiptir. Dünyada şehir isimiyle hatıralan tek mutfak Gaziantep mutfağıdır. Müzede, Antep mutfağında bulunan yemek malzemelerinden mutfak araç gereçlerine, yöresel yemeklerden içeceklere, pişirme yollarından hazırlanışına ve erzakların saklanmasına kadar mutfak kültürü detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Müzede ayrı olarak Göğüş ailesine ayrılan bir hatıra odası bulunmaktadır. Gaziantep Mutfak Müzesi’ni ziyaret edenler için armağanlık eşya bölümünde; mahalli bakır mutfak eşyaları ve yemeklerde kullanılan çeşitli baharatların şatışı yapılmaktadır.

GORGO MEDUSA CAM YAPITLARI MÜZESİ

Medusa Cam Eseler Müzesi, tarihe şahitlik eden Gaziantep Kalesi civarında daha önceki bir Antep Evinin restore edilmesiyle oluşturulmuş, 15 senelik bir birikimin neticeninde ortaya çıkan koleksiyonu daha geniş kitlelere sunmak için hayata geçirilmiştir. Müze binası altı odadan oluşmaktadır. Odalardan beşi sergi salonu olarak biri ise, yapıtların replikalarının ziyaretçilere sunulduğu bir mekan olarak kullanılmaktadır. Müzede takriben 1500 yapıt; bu yapıtların %70'ini cam, %20'sini bronz ve pişmiş toprak yapıtlar, %10'unu ise Roma ve İslami döneme ait altın ve bronz sikkeler, altın takılar oluşturmaktadır. Müzenin bahçesinde yapılan cam ocağında cam yapıtların kopyaları üfleme tekniğiyle yapılarak ziyaretçilerin beğenilerine sunulmaktadır. Medusa Cam Yapıtlar Müzesi, ülkemizin ilk özel cam yapıtlar müzesi olması nedeniyle ehemmiyetli ve görülmeye değer bir müzedir.

ALİ İHSAN GÖĞÜŞ MÜZESİ ve GAZİANTEP ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

Gaziantep’in en daha önceki yerleşim yerlerinden tarihi Bey Semti’nde daha önceki bir Antep hanesi olan bina, restore edilerek, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ve Ali İhsan Göğüş’ün kızı basın mensubu?yazar Zeynep Göğüş işbirliğiyle tertip ede müze, 2014 seneninde hizmete açılmıştır. Türkiye’nin ilk Turizm ve Tanıtma Bakanı Ali İhsan Göğüş’ün ismini yaşatmak ve Ali İhsan Göğüş’ün milletvekilliği, bakanlığı, gazeteciliği ve sosyal hayattaki yaşantısını anlatan şahsi eşyaları sergilenmek emeliyle oluşturulmuş bir müzedir. Müzenin üst katında, müzeden ayrı olarak Gaziantep Araştırmaları Merkezi bulunmaktadır. Araştırma merkezinde Ali İhsan Göğüş’ün kendi kütüphanesinden alınan kitaplar da bulunmaktadır. Müzenin teras katında Antep manzarasına sahip “Piyano Kafe” bulunmaktadır. 

GAZİANTEP SAVUNMASI ve KAHRAMANLIK PANORAMASI MÜZESİ

Gaziantep Kalesi içerisinde yer alan galeride Antep halkının düşman işgaline direniş öyküsü anlatılmaktadır. 2008 seneninde, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından İstiklal Savaşı’nda kahramanca verilen mücadelenin anlatıldığı “Kahramanlık Panorama Müzesi” olarak hizmete açılmıştır. 10 ay 9 gün süren işgalde, kahramanca şehrinisavunan Gaziantep halkının bu destansı zaferigörkemli Gaziantep Kalesi’nin gizemli galerisinde ziyaretçilere sunulmaktadır.Antep savunması ve kurtuluşuna ait olarak ihtiyaç duyulan tarihsel literatür çalışmaları bitirerek, Antep Savunmasının örgüt yapısı, cepheler ve anıt şahsiyetlerin kronolojik olarak resimler, rölyefler, heykeller, sunumlar ve maketlerle anlatılmaktadır. 

GAZİANTEP OYUN ve OYUNCAK MÜZESİ

Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi Gaziantep’in tarihi Bey Semti’nde tarihî bir Antep evinde bulunmaktadır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu bitirerek 2013 seneninde hizmete açılan müze, Türkiye’de bulunan dört Oyuncak Müzesi’nden birisidir. Tek avlulu olan bina üç katlı olup, iki katlı mağaraya sahiptir. 
Geçmişten günümüze erişen çocuk hayat kültürünün savunarak ve yaşatılarak gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan Oyuncak Müzesi, geçmişle gelecek arasında köprü olarak, çocukların bedensel, zihni gelişimine katkı sağlamaktadır. Geniş bir oyuncak koleksiyonuna sahip olan müzede, 1700-1990 senelerine ait el yapımı oyuncakların yanı sıra serilerinin ilk imalatı olan çizgi film, sinema filmi ve masal karakterlerinin bulunduğu 600’e yakın oyuncak, 8 ayrı galeride teşhir edilmektedir. Bunun yanı sıra müzede dünya çocukları temalı iki katlı mağara ve çocuklar için oyuncak atölyeleri ve çeşitli etkinlikler tertip eden bölüm bulunmaktadır.

İSLAM BİLİM TARİHİ MÜZESİ

Şahinbey Belediyesi, hizmet binası bahçesinde bulunan tarihi bina 2012 seneninde İslam Bilim Tarihi Müzesi olarak işlevlendirilmiştir. Müzede islamalimlerinin buluşları ve bilim tarihinekatkıları anlatılmaktadır. Müzede Tıp, Kimya, Fizik Astronomi, Harita ve Denizcilik bölümlerine ait eserler sergilenmektedir. Kimya bölümünde koku birimi, astronomi bölümünde yıldızların mesafesinin hesaplanması, harita bölümünde eski haritalarla günümüz haritalarının karşılaştırılması ile oluşturulan elektronik interaktif uygulamalar bulunmaktadır.

GAZİANTEP MEVLEVİHANESİ VAKIF MÜZESİ

Tarihi Arasa meydanında Dergah Cami külliyesinde bulunan müze binası uzun süre Mevlevihane olarak kullanılmıştır. 2006 senenindeki restorasyonla 2007’de müzeye dönüştürülmüştür. Bina içerisinde mutfak, sinevizyon salonu, halı ve kilim salonları, maden eserleri ve Mevlevilik kültürü, hat salonu, saat ve etnografik eserlerin sergilendiği salonlar bulunmaktadır. Sema gösterisinin mankenlerle canlandırıldığı müzede el yazması Kuran-ı Kerimler de bulunmaktadır. 

GAZİANTEP HAMAM MÜZESİ

Osmanlı hamam mimarisi ve kültürünün en güzel örneklerinden biri olan yapı, Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan tamamenin hamam bölümü olarak hizmet vermiştir. Vakfiyesine göre 1577 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Paşa Hamamı olarak uzun yıllar hizmet veren yapı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 2015 seneninde restorasyonu bitirerek Gaziantep hamam kültürünün yaşatıldığı bir müze haline dönüştürülmüştür. Aslına sadık kalınarak teşhir edilen hamamda; soğukluk, ılıklık, sıcaklık bölümleri bulunmaktadır.Hamam, içerisinde Halûk Perk koleksiyonuna ait hamam araç ve gereçleri sergilenmektedir. Bunların yanı sıra hamam adetleri, balmumu heykellerle birlikte görsel zenginlik kazanmış ve hamam ananesi canlandırılmıştır.

GAZİANTEP KÜLTÜR TARİHİ MÜZESİ

Gaziantep Kültür Tarihi Müzesi 25 Aralık 2009 seneninde ziyarete açılmıştır. Müzenin emeli, Gaziantep şehrinin kültürünü ortaya koymak, burada yaşayanlara geçmişi anımsatmak, unutturmamak bu arada yabancı ziyaretçilere de Gaziantep’i tanıtmaktır. Müzenin koleksiyonları arasında Gaziantep ve çevresinde bağışlanmış olan eserler bulunmaktadır. Müzede Gaziantep şehri asal alınarak, bu şehrin ortaya çıktığı 12.yy.’dan günümüze kadar geçirdiği kültür aşamalarından gelen ve yaşam tarzını, el sanatlarını ve gündelik hayatını yansıtan somut kültür varlıklarının sergilendiği koleksiyonlar bulunmaktadır. Gaziantep Üniversitesi Merkez Kütüphanesi binasının alt katı tadilat yapılarak müze teşhir çalışmaları için uygun hale getirilmiştir. 

BAKIR ESERLER SERGİSİ

Gaziantep Kalesi yakınlarında tarihi bir konakta bulunan Bakır Eserler Sergisi, Türkiye’nin tüm bölgelerinden toplanan bakır eserlerden oluşmaktadır. Eserler arasında tabaklar, ibrikler, kazanlar, taslar, tepsiler ve satıllar bulunmaktadır. Ayrıca Osmanlı dönemine ait silahlar, süngü ve kamalar da bu koleksiyonda bulunmaktadır.
Gaziantep Şehiri, tarihi coğrafya itibariyle Kuzey Suriye - Anadolu ve doğu-batı arasında kültürel, askerî ve ticarî yolların üzerinde ve kavşak noktasında bulunmaktadır. Tarihte çok fark kültürlere şahit olmuş Gaziantep Şehiri'nde 250'den fazla höyük bulunmaktadır. Anadolu'nun en daha önceki buluntularından biri Dülük Mağarası'nda bulunmuş olan taş aletlerdir. Bunların tarihi 600 bin sene önceye Paleolitik Çağa uzanmaktadır. Yöre Hurri, Hitit, Pers, Yunan, Roma, Bizans ve İslâm muasırlığının izlerini taşımaktadır. Yörede 30'u aşkın arkeolojik kazı yapılmıştır. Gaziantep Müzesi yapıtlarının çoğunu bu kazılar sayesinde ele geçirmiştir. Müzede 65 binin üzerinde yapıt bulunmaktadır..
Gaziantep Müze Müdürlüğü'ne bağlı olan müzeler şunlardır: Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi ve İslahiye Kazası'ndeki Yesemek Açık Hava Müzesi. Ayrı olarak Müze Müdürlüğü denetiminde tek yapı bazında 693 taşınmaz kültür varlığı ile 221 adet sit alanı bulunmaktadır. Nüvesi 1944 yılında, öteden beri çevreden toplanmış kimi eserlerin bir araya getirilmesiyle Sabahat Göğüş tarafından heyetmiş olan Gaziantep Müzesi, önce Nuri Mehmet Paşa Camii'nde hizmet vermiş, 1969 yılında ise bugünkü binasına taşınmıştır. Arkeolojik bakımdan çok zengin olan bölgenin potansiyeli nedeniyle müzenin genişletilmesi ihtiyacı doğmuştur. 1976 yılında başlatılan ek salon çalışmaları hali hazırda sürmektedir. Bugünkü mevcut binada 5 adet salon bulunmaktadır.
Gaziantep Müzesi'nde, müzeyi bir tarih deposu görünümünden kurtarmak ve izleyicide sempati uyandırmak emeli ile sergilemede alışılmışın biraz dışına çıkılarak yenilik sayılabilecek tecrübeler yapılmıştır.
ŞEHİR. YESEMEK HEYKEL ATÖLYESİ
VE AÇIKHAVA MÜZESİ
Gaziantep'in İslahiye Kazası'nin Yesemek Köyü'nde bulunmaktadır. Karatepe olarak hatıralan bir tepe üzerinde bazalt taş ocağı ve bu tepenin yamaçlarında bir heykel atölyesi bulunmaktadır. Burası ilk kez, Alman Doğu Araştırmaları Müessesesi yerine Zincirli Höyük'te kazı yapan Felix von Luschan tarafından görülerek bilim alemine tanıtılmıştır. Burada 1958-1961 senelerinde Prof. Dr. Bahadır Alkım tarafından kazı ve araştırması yapılmış ve bir ilmi yayın neşredilmiştir.
M.Ö. 2. binin ikinci yarısı içinde bölge, Hitit hakimiyetine girdikten sonra bu taş ocağı faaliyete geçmiş ve Hititler'le yeni bir işlev kazanmıştır. Burada Hititli ustaların yanı sıra Hurri usta ve sanatkârların da çalıştığı bilinmektedir. Bir ara faaliyeti zayıflayan atölyede, Geç Hitit krallıkları döneminde M.Ö.9. asırdan itibaren çalışmalar tekrar yoğunlaşmış, bu ikinci dönemde bilhassa Arami ve Asur sanatı ağırlık kazanmıştır. Diğer Önasya sanat unsurları gibi burada hakim olan sanatsal üslup da, oriantalizan üslup isimiyle hemen sonraları batıda gelişmeye başlayan Ege kültürlerini etkilemiş ve Klasik Dönemle doruk noktasına erişen Yunan sanatının sanki nüvesini oluşturmuştur.

Atölyenin teknik işleyişi bilinmektedir. Yüzey kayası düzlendikten ve blok hudutları belirlendikten sonra burada düzenli delikler veya kanallar açılmakta, bu oyuklara kuru ağaçlar çakılmaktadır. Islaklık neticesi genişleyen ağaçlar kaya bloğunu çatlatarak yerinden koparmaktadır. Ele geçirilen bazalt bloklar ağaç kızaklarla yamaçtaki çalışma alanına indirilmekte ve alınan siparişe göre ustalar bloğu kabaca yontmakta, kroki haline getirmektedir. Bu krokilerin ince işçilikleri ise, nakliye esnasında zarar görmemesi için gittiği yerde yapılmaktadır. Buna konusunda bulunan tek bir örnek, Zincirli'den çıkarılıp hali hazırda Gaziantep Müzesi'nde sergilenen sfenkstir. Devlet denetiminde büyük bir örgütle işletildiği anlaşılan bu taş ocağı ve heykel atölyesinde taslak işçiliğinin bütün evrelerini izlemek olasıdır. Asurlular'ca faaliyetine bitirildiği ve ustalarının Asur'a götürüldüğü bilinen atölyede herşey olduğu gibi kalmış ve vakit donmuş gibidir. Sanki biraz sonra öğle yemeği paydosu bitecek ve çalınan bir başlama düdüğü ile ustalar ve sanatkârlar tekrar işlerinin başına döneceklerdir. Gaziantep Müzesi'nce yapılan çalışmalarla tertip eden alanda halen 200'den fazla heykel taslağı teşhir edilmektedir. Sfenksler, kapı aslanları, oturan aslanlar, kanatlı aslanlar, Amanos Dağları'nı temsil eden dağ tanrısı kabartmaları, savaş sahnesi kabartmaları ve mimari parçalar kendi tabii ortamlarında sergilenmektedir.
Faaliyeti takriben 500 sene devam etmiş olan taş ocağı ve atölye, günümüze kadar gelmiş halen tek örnek olması açısından ehemmiyetlidir.
ARKEOLOJİ MÜZESİ
Geçici Sergileme ve Nostalji Sergenleri
Girişteki ince uzun salonda, çoğunlukla geçici veya periyodik olarak değişen konuları yansıtan sergileme yapılmaktadır. Resim ve karikatür meraklılarını müzeye çekmek için "arkeoloji" konulu bir karikatür sergisi, tıp-eczacılık-kimya-kozmetik meraklılarına hitap eden "Antik Dönemde Tıp Aletleri" konulu iki sergen, arkeoloji ve müzeler dünyasındaki son gelişmeleri içeren "Diğer Müzeler ve Arkeolojik Çalışmalardan Haberler" başlıklı bir pano ile etraftaki ören yerlerini tanıtan resimlerin sergilendiği üç adet blok pano bulunmaktadır. Bu salondaki ehemmiyetli bir bölüm de "Nostalji Sergenleri"dir. Burada ülkemiz müzelerinde ilk sefer olmak üzere, 1864 seneninde bakır plaka üzerine çekilmiş ilk fotoğraflar ile 1910 senenindeki modellerden başlayarak günümüze kadar gelen "Resim Makinelerinin Tarihi Gelişimi" isimli 120 parçalık resim makineleri ve aksesuarları koleksiyonu sergilenmektedir. Ayrı olarak asrımızın başlarına ait ülkemizden ve dünyanın çeşitli şehirlerinden görüntülerin bulunduğu "Kartpostallarla Eskilerden Günümüze" isimli sergi ile daha önceki radyolar, gramofonlar, telefon-yazı makinesi-kollu dikiş makinesi; daha önceki saatler ve benzeri eşyalar sergilenmekte, izleyicilerin hatıralarıyla yakın geçmişi yaşamaları ve böylelikle müzeye yakınlık duymaları amaçlanmaktadır.
Kronolojik Salon
Bu salonda, Anadolu ve Gaziantep'teki antik yerleşim yerleri ve kazı merkezleri büyük panolardaki haritalarda tanıtılmakta ve Gaziantep bölgesinin kronolojisi verilmektedir. Sergileme, birinci bölümde tabiat tarihi vitrini ile başlamakta, bilhassa Dülük ve Fırat kenarı paleolitik taş aletlerinin ve bunların kullanımına yönelik didaktik materyallerin bulunduğu vitrinlerle devam etmektedir. Kalkolitik ve Tunç Çağlarının çeşitli merhalelerini yansıtan sergileme, Demir Çağındaki bir medeniyete - Urartu'ya - has vitrinlerle son bulmaktadır. İkinci bölümde ise, Akamenid-Pers, Hellenistik ve Kommagene ile özellikle Roma Döneminden kesitler sunan vitrinler bulunmaktadır. Bu bölüm, Bizans ve İslâmî dönemlere ait süslü kapların, çeşitli kandillerin sergilenmesi ile bitmektedir. Salonda ayrı olarak, "Belkıs/Zeugma Kazıları" ve "Çağlar Boyu Çocuk Oyuncakları" vitrinleri bulunmaktadır. Burada ayrıca, bir mamut iskeletine ait kemikler ile doldurulmuş bir krokodil de sergilenmektedir.
Belkıs / Zeugma Salonu
Koridor şeklindeki ince uzun salonda, Belkıs kazılarından ele geçirilen ve özellikle kabir heykeltraşlığını yansıtan heykel ve kabartmalar ile mozaik panolar bulunmaktadır. Kabir odalarının önündeki teraslara ve koridorlara konulan ölülere ait heykel ve kabartmaların oluşturduğu kabir heykeltraşlığı, Zeugma nekropolüne mahsus bir özelliktir.
Sikke ve Küçük Buluntular Salonu
Yeni tertip etmiş olan bu salonda çağdaş müzecilik anlayışıyla, bir yanda tüm dönemleri içeren bronz insan ve hayvan heykelcikleri, kült eşyaları, figürünler, damga ve silindir mühürler, süs iğneleri, bilezik; tork'lar, fibula'lar, yüzük taşları; Klasik Dönem kil damga baskıları, altın ve gümüş süs eşyaları sergilenmektedir. Diğer yanda ise, sikkenin basım ve devirlere göre belirlenen özelliklerini ve vakit içindeki değerini belgeleyen bilgi panolarına yer verilmekte; altın-gümüş ve bronz sikkeler ile Osmanlı Dönemi nişanları izleyiciye sunulmaktadır.
Belkıs Salonu ile sergi salonunu birleştiren koridordaki iki daha önceki ahşap sergende ise, araştırmacı Sayın Akten Köylüoğlu'nun aslına uygun olarak daha önceki ustalara bizzat yaptırıp müzeye armağan ettiği "Eski Gaziantep'te Çocuk Oyuncakları" sergilenmektedir.
Sergi Salonu
Bu salonda, gene ülkemizde ilk kez olarak 60 panoyla izleyiciye sunulan "Roma Döneminde Bir Şehirde Kuruluş Öyküsü" isimli çizgi-resimlerden oluşan bir sergi bulunmaktadır. Ayrıca, Kültür Bakanlığı'nca yaptırılıp tanıtım emeliyle bir hayli ülkeye gönderilen "Türk Mimarlık Yapıtları" ve "Arkeolojik Kültür Varlıklarımız" ile "Yağmalanan Anadolu" isimli büyük boy fotoğrafların küçültülmüş boydaki kopyaları da sergilenmektedir. Diğer taraftan "Atatürk ve Müzeler" isimli Türkçe-İngilizce yazı ve resimlerden oluşan sergi de ayrı bir köşede Cumhuriyet'imizin 75. yılı sebebiyle ziyaretçilerin alakasına sunulmaktadır.
Müze Bahçesi
Müzenin ön bahçesinde, Hitit ve Geç Hitit Dönemi cenaze ziyafetlerini tasvir eden bazalttan kabartmalı steller bulunmakta; yan bahçesinde ise çoğunluğu Belkıs/Zeugma orijinli Roma Dönemi erkeğini simgeleyen kartal ve kadını simgeleyen yün sepeti motifli mezar taşları sıralanmaktadır. Ayrıca dört adet Roma Dönemi lahti de bahçeyi süslemektedir.
Yeni bina bitirdiğinde, özellikle bahçe teşhiri tamamiyle değişecektir. Tertemiz mozaik ve heykel salonlarında; "Gaziantep Kültürü" isimiyle tertip edecek dört adet büyük salonda, Gaziantep'in el sanatları, zenaatkârlar çarşısı, hane ve konak yaşantısı, Barak kültürü, hayat hikayeleri ve yapıtları, Gaziantep'te yetişen tanınmış kişi kişiler, sözlü, yazılı ve vesikalarla çağdaş müzecilik anlayışı içinde ziyaretçiye sunulacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gaziantep'in Yetiştirdiği Tarihi Şahsiyetler.

İşte Tarihi Efsanelerle Dolu Şanlıurfa Tarihi.